Staj Gibi Staj – Kardiyoloji

Staj yazılarımda sıra Kardiyoloji‘de. Bildiğiniz üzere “Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen tıbbi bölümdür.” 

Halk tarafından en sevilen, birçoğumuzun anne babasının doktor olacak çocuklarının okumasını istediği bölümdür. Tıp denince ilk olarak akla gelen iki bölümden biri. Diğeri Dahiliye tabii ki. Bu kadar önem verilmesinin ve bilinmesinin bir sebebi var. Çünkü en çok dolaşım sistemi hastalıklarından dolayı ölüyoruz. Hem de ölümlerin %40’ı gibi çok büyük bir oranı oluşturuyor. İkinci sırada bulunan kanserler ancak %20 gibi bir değeri var.

En çok öldüğümüz nedenlerle ilgilenen branşın bu kadar biliniyor olması gayet normal. Ama biz işin hasta tarafında değil, doktor tarafındayız. En çok öldüren nedenlerle ilgilenen bölüm oluşu nedeniyle, Kardiyoloji en fazla acil hasta ile haşır neşir olan branş oluyor. İncecik bir çizgide devam eden hayatı, pozitif tarafta tutmak için uğraş veriyor. 

Daha 5 – 6 yıl öncesine kadar uzmanlık sınavının en yüksek bölümlerinden biriydi Kardiyoloji. Ancak artan hasta sayısı, zorlu acil müdahaleleri, çokça olan gece nöbetleri, neredeyse uykudan uyandırılmadan geçmeyen 1 gecenin daha bulunmayışı gibi sebeplerle bir miktar puanı düştü uzmanlık sınavında. Ancak en önemli bölümlerden biri oluşu nedeniyle halen en gözde bölümlerden biridir.

Bu kadar genel Kardiyoloji bilgisinden sonra işin Tıp Fakültesi kısmında olan stajına geçeyim. Fakülteler arasında farklılık gösteriyor stajın işleyişi. Bazısında Dahiliye stajı ile birlikte yer alırken, bazısında ayrı bir staj olarak değerlendiriliyor. Bizde 2 haftalık kendine has bir staj olarak veriliyor.

Ders işleyiş düzeni oldukça güzel bir bölümdü benim açımdan. 8 – 10 kişilik grupların hepsinin iki hafta boyunca bir hoca ile pratikleri vardı. Sabah 8 – 10 arasında işlenen teorik dersin 10 – 12 arasında hemen pratiği yapılırdı. Aynı şekilde öğlen 1 – 3 gibi işlenen dersin pratiği de hemen 3 – 5 arasında yapılıyordu.

Bölümün en yaşlı ama en iyi hocasıyla 2 hafta boyunca ders yapmıştı içinde olduğum grup. Yıllardır öğretilmeye çalışılan EKG’yi sadece birkaç günde sular seller gibi öğreten muhteşem bir hocaydı. İlk gün elimize aldığımız EKG’den hiçbir şey anlamazken sadece 3 gün sonra bakınca direkt ne olduğunu söyleyebilir düzeye gelebilmiştik.

İki hafta boyunca derslerde işenen konular toplumda en sık görülen hastalıkların birçoğunu içeriyordu. Hipertansiyon, koroner arter hastalıkları, ritim bozuklukları, doğuştan kalp hastalıkları, hiperlipidemiler gibi. 

Konular önemli olunca öğrenilmesi gereken bilgi miktarı tavan yapıyor haliyle. Ne yaparsam yapayım kafama girmeyen kısımlar vardı çalışırken. Bir de çok fazla tekrar yapınca karışan tedaviler vardı. 2 haftaya göre çalışılması ağır bir staj Kardiyoloji. İkinci haftanın perşembesinde girdiğim teorik sınav oldukça iyiydi. Ertesi gün girdiğim hasta başı sınavında başta bocalamış olsam da sonrasında çok iyi toparladım. 

Sözlü sınavı şu ana kadar girdiğim en kalabalık sözlüydü. 7 kişinin birlikte girdiği bir sözlü sınavı. Haliyle uzun sürdü sözlü. İlk soruyu soran hocanın önünde numaralı sorular vardı. Bizden bir numara söylememiz ve şansımıza çıkan soruyu cevaplamamız bekleniyordu. Staj için en çok üzerinde durduğum yer sözlü sorum olmuştu seçtiğim numaradan. “MI Tedavisi“. Bilin bakalım sonra ne oldu? Hayır cevabı unutmadım. 😄 Hasta başı sınavımı yapan hocanın sorusu bu olunca ve benim gayet iyi hasta başı sınavı geçirdiğimi düşününce oldukça basit bir soru olmuştu. Hocamız ne yaptı? Sorumu alıp daha kötü sınav geçirenlerden birine hediye edip grubun en zor iki sorusundan birini sordu.

Sıra bana gelince başladım anlatmaya ama bir dakikada bitti. Zaten sorulan soru koca stajda 3 slaytta anlatılan bir yerdi. Bu kadarı yeterli olmayacağı için yine başladım sorunun sorulduğu notu baştan sona anlatmaya. Bu da benim sözlü taktiğim. Hocalar bıkana kadar bilgileri ortaya dökmek. En son hocalar bile ne sordukları hatırlamıyorlardı. Diğer hocanın sorusunu da güzelce cevapladım. En son herkese verilen EKG kağıdında bana en karmaşık vaka düştü. O kadar EKG göstergesi anlattılar, sanki hepsini bir hastada birleştirmişler. Neyse ki benden sadece en göze çarpanını söylemem bekleniyormuş. 

Bu kadar kalabalık bir grupla sözlüye girince öğrencilerden birbirinine çokça soru sekti. Bana düşenlerin hepsine cevap verdim ama kendim de bir soru sektirince en yüksek sözlü notunu kaçırmış oldum. Ortalama olarak iyi bir not aldım sonuç olarak.

Kısa ama en önemli stajlardan biri olan Kardiyolojiyi böylece geride bırakmış oldum. Kısaca staj hikayemi ve bölüm hakkında bilgi verebildiğimi düşünerek bu staj yazımı sonlandırıyorum. Sonraki staj yazımda görüşmek üzere.

Sağlıkla dolu günler dilerim.