İnternliğe (6.Sınıf) Başlarken Yaşananlar #2

Neredeyse İnternliğin ilk ayı geride kaldı ama ben ilk defa gerçek manada fırsat bulup sizlere İnternliğe başlarken yaşananları anlattığım yazının ikincisini yazma fırsatı bulabiliyorum. Bu körü körüne hiç vaktim yok demek değil. Vaktim olduğunda keyfimin olmaması, keyfimin olduğunda bilgisayar başına geçme isteğimin olmaması, bilgisayar başına geçme isteği bulduğumda yorgun olmam gibi sebeplerin tümünün bir sonucu.

İnternlik Serüveni, intern nedir, intörn nedir, internlik kaçıncı sınıf, tıp fakültesi 6. sınıf, 6. sınıf, tıp 6, tıpta sınıflar, dahiliye, pediatri, tıp nöbet tutmak,
Şimdi konuyu dallandırıp budaklandırmadan 6.sınıfın başlangıç sürecinde yaşananların kalan kısmını anlatayım. Bu konuda yazdığım ilk yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
İnternlik sürecinde hastanenin büyük bölümlerinde çalışıyorsunuz. Çalışmaktan kastım baya baya çalışmak. Yeri geldiğinde Doktor, yeri geldiğinde Hemşire, yeri geldiğinde Hasta Bakıcı, yeri geldiğinde hiçbir şey olabiliyorsunuz. Tuhaf bir durum, bazen her şey bazen hiçbir şey olabiliyorsunuz. Sonuç olarak tüm işi hastanede çalışmak olan, öğrenci değil ama başka bir şey de değil olan bir hal alıyorsunuz. Bilmiyorum anlatabildim mi? 😏
İnterler başlıca bazı bölümlerde çalışmak zorundalar. Bunlar Dahiliye, Pediatri, Acil Servis, Halk Sağlığı, Genel Cerrahi, Kadın Doğum ve Psikiyatri. Bu bölümlerde üniversiteden üniversiteye değişen sürelerde çalışıyorsunuz. Örneğin benim fakültemde Acil Serviste 2 ay çalışılırken bazı fakültelerde 1 ay çalışılıyor. Bunun dışında kura ile bir dahili bölüm ve bir cerrahi bölüm daha seçiyorsunuz. Ve toplamda 12 ay boyunca artık bir İntern Doktor olarak çalışmaya başlıyorsunuz.
Şimdi burada bir İntern Doktor hastanede neler yapar, ne işlerle meşgul olur kısmını anlatmayacağım. Bu başlı başına bir yazı konusu olacak çünkü. Okuduğum fakültede 6.sınıf düzeninin nasıl olduğunu anlatabilirim ama.
6.sınıfın başlamasından hemen 5 gün önce İnternliğe Hazırlık adında 3 gün süren bir eğitim verildi. İlk iki gününde neredeyse bütün bölümlerin hocalarının konuşmaları oldu. Bazı temel eğitimler verildi. Son gün ise şu anda sadece birkaç üniversitede verilen İş Güvenliği Eğitimi verildi ve sonrasında sınava tabii tutulduk. Sınav dediğime bakmayın, bugüne kadar ne badireler atlattık buna sınav denmez yani. 😃
Son gün öğleden sonrasında İntern listeleri ilan edildi. Sınıf listesi karışık bir şekilde 6’ya bölünmüştü. Benim bulunduğum İntern grubu Pediatri ile başlıyordu. Pediatrideki İnternliğim 2 ay sürecek ve bu süre zarfında ilk ay bir yerde ikinci ay başka bir yerde gündüzleri çalışacağım. Bu kura ile belirleniyor, herkes her yeri yapmıyor, yapamaz da zaten çünkü mümkün olacak bir olay değil.
Yani olay şöyle oluyor, Pediatride internlik yapıyorsunuz ama tüm servisler ve tüm polikliniklerde yapamıyorsunuz. Kura ile şansınıza düşenleri yapabiliyorsunuz. Bu yüzden bazı öğrencilerin kuraları çalışma yönüyle çok zorken bazılarınınki kolay olabiliyor. Bana ne düştü derseniz; her şeyin ortasını bulduğum gibi kuranın da orta dozlusunu buldum
Gündüz çalıştığınız yerler dışında bir de gece nöbetleri için ayrıca kuralar çekiliyor. 3 günde bir nöbet tutulan Pediatride toplamda 20 nöbet tutmam gerekiyor. Bu nöbetlerde 5’er 5’er olacak şekilde 4 farklı yerde tutulacak. Pediatri Acil Servisi ve Yenidoğan gibi iki zor kuranın yanına iki kolay gece nöbeti olan kura çektim. Dedim ya ortayı buluyorum diye. 😄
Peki nöbet tuttuğum bir gün nasıl oluyor? Bugün pazartesi olsun. Bugün gündüz 08:00 – 17:00 arasında Pediatri İntaniye servisinde çalışıyorum diyelim. 17:00’dan sonra ertesi gün sabah 08:00’a kadar Pediatri Acil Servisinde nöbet tutuyorum. Daha sonra salı günü sabah yine aynı şekilde mesai olan 08:00 – 17:00 arası İntaniye Servisinde çalışıp iş bittikten ve devirler yapıldıktan sonra hastaneden ayrılabiliyorum. Velhasıl nöbet tuttuğum bir günde sabah 08:00’da girip ertesi gün 17:00’da çıkıyorum. (Bir aydır hiç bu saatte çıkamadım.) Yani toplamda 33 saat oluyor ve bu döngü üç günde bir devam ediyor. 
Nöbet çıkışı olduğum gün zaten pek ayakta kalacak halim olmuyor. Nöbetten sonraki günün akşamında bir şeyler yapabilirsem ne ala, yoksa bu döngü ile bir yıl bitecek. Bu şekilde siz de bu yazının neden bu kadar geciktiğini anlamış oldunuz umarım.
Peki bu nöbet düzeni her bölümde böyle mi? Tabi ki değil, diğer bölümlerde çoğunlukla 4 – 5 günde bir nöbet tutuyorsunuz. Ama bir yıl boyunca tüm hafta içlerinde çalışıyorsunuz. Hafta sonuna nöbet düşerse hafta sonunuzda olmuyor.
Bu yazdıklarım tüm Tıp Fakülteleri için tam manasıyla geçerli değil ama genel hatlarıyla böyle. Ki okuduğum Tıp Fakültesinin İnternliği, ülkenin en zor birkaç İnternliğinden biri olarak bilinir. Sağolsunlar buldukları her boşluğa hastane dikmişler ve hiçbir yere İntern yetişmiyor.
Daha anlatılacak birçok şey var. Yemek, uyku, TUS çalışmak vs. Şimdilik yazmak için bu kadar gücüm var. Sonraki yazımda görüşmek üzere.
Sağlıkla dolu günler dilerim. 

Doktor Bun | 31.07.2017 – Pazartesi
Doktor Bun’u sosyal medyada da takip edin ; 

4 Comments

    1. Doktor Bun Yorum Ekle

      İnternlik fakülteden fakülteye değişen özellikler ve zorluklar sergiliyor. Orta zorlukta bir İnternlik geçireceğinizi varsayarak şunu söyleyebilirim; TUS çalışmak için zaman kalıyor. Ancak zamandan ziyade, sizin göstereceğiniz dirayet ve özveri gerekiyor. Gün içinde bedensel ve zihinsel olarak çalışmış bir bedeni ders başında uzun süre tutmak zor oluyor. Boş hafta sonlarında kaçamak yapmak yerine ders çalışmak aynı şekilde zor oluyor.

      İnternlik yapacağınız fakülte uygunsa TUS çalışmak için bir sıkıntınız olmayacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir