Şuraya uzun süre önce yazılmış bir staj yazısı bırakıyorum. Yazının eksik olduğunu düşündüğüm için, yazılan kısmı değiştirmeden alt kısmına yeni cümleler ekledim. Okuyacağınız yazının ilk kısmı dahiliye sınavından çıktıktan 2 gün sonra yazdığım yazıya ait. Eski sitemde yayınlanmış yazılardan biriydi. Daha sonra orası farklı bir şablona geçince bloguma taşıma ihtiyacı hissettim. Hissetmesem baştan yazmak zorunda kalacaktım zaten. Uzatmayayım artık. Özetin özeti ilk kısım 4. sınıfta iken yazıldı. Eklemeler ise 5. sınıfın ortasında. Keyifli okumalar. 😃
• • • •
Dahiliye (iç hastalıkları) departmanı çocukluk çağını aşmış bireylerin iç organ sistemleri ile ilgili incelemeleri yapar. Bu sisteme ait organların fonksiyon bozukluklarıyla ilgili teşhis ve tedavi hizmetini verir. Bunun yanı sıra sağlık hizmeti verdiği her bireyi kendisini hastalıklarda koruması için alınması gereken önlemler konusunda bilinçlendirir ve yönlendirir.
Dahiliye stajı için bundan daha güzel bir başlık bulamam herhalde. Daha stajın ortalarındayken nereden aklıma geldiyse, dahiliye staj yazısında bu başlığı kullanmayı kafama koymuştum.
• • •
Dahiliye stajını verdikten 2 gün sonra bunları yazmışım eski sitemde. Bloguma taşıdığım bu yazıyı okurken aslında pek bir şey yazmadığımı görüyorum. Şimdi aklıma gelen bazı şeyleri ekleyeyim yazıma.
Mesela dahiliye stajına dönüp bakınca, aklıma 45 dakika kadar süren hasta başı sınavım geliyor. Ben o 45 dakikada ne anlattım acaba? Yine sınavlarda zirveye ulaşan gevezeliğim sayesinde konuşup durmuşumdur. O gün bütün stajı baştan sona anlat deseler anlatacaklarım 45 dakika sürmezdi herhalde. İyi konuşmuşum.
Mesela her vizitte yediğim fırçalar geliyor aklıma şimdi. Hocalarımdan birinin “Stajyer, intörn, asistan fırça yiyerek ışıldar.” lafını hatırlıyorum. Hatta bu lafı ettikten sonra bir güzel fırça yiyişimi. 1.5 yıl oldu stajyer olalı. Dahiliye dışında kalan stajlarda yediğim toplam fırça, dahiliye stajında yediğim kadar değildir.
Bende miydi sıkıntı acaba? Şu anda kendimi dahiliye konusunda bilgili hissediyorum. Demek ki fırça yiye yiye öğrenmişim ve çalışmışım. O zaman neymiş, stajyer fırça yiyerek ışıldarmış. 😁 Hayır, kesinlikle böyle düşünmüyorum tabi ki.
Dahiliye konusunda bir şeyler biliyormuşum hissimin sebebi, sınavına çok çok iyi çalışmam nedeniyledir. Yaklaşık olarak 45 günlük stajda 30 günden biraz daha fazla kasılmış bir şekilde ders çalışmıştım. Bir ara size kasılarak ders çalışmak neye tekabül ediyor anlatacağım. Siz çok çalışmak olarak anlayabilirsiniz.
Sözlü sınavında sorulan “Sirozun fizik muayene ve laboratuvar bulgularını say.” sorusuna verdiğim cevabım geliyor aklıma. Yapmadığı bir şey yok ki. Baya bir madde saydıktan sonra soruyu soran hocanın “Bu kadar mı?” deyişi ve benim de “Hocam notta 4 sayfa 24 slayt fizik muayene bulgusu yazıyor. Laboratuvar olarak çoğu şeyi bozuyor zaten. Mesela bunu, şunu, onu ……… ‘da yapıyor.” diyerek bir 5 dakika kadar daha bir sürü madde sayışım geliyor aklıma. Sonradan saydığım maddelerin yarısı, öncesinde saydığım maddelerdi. O kadar şey söylemişim ki hoca bile unutmuş ne dediğimi. Size yine “yarım bilsen de, susmayacaksın sözlü sınavda” felsefem ile geçtiğim bir sözlü anısı yazdım. 😄
Çok fırça yesem de güzel bir stajdı. Daha aklıma gelen bir sürü anı var ama onları da bir ara yazarım. Yazı zaten uzundu. Üzerine bir o kadar daha ekleme yapınca aldı başını gitti.
Böyleydi işte dahiliye stajım. Diğer 4. sınıf staj yazılarımı yazdıktan sonra, 5. sınıfın ilk yarısında aldığım tam 10 staj yazımı yazmam gerekiyor. Yolda bir sürü staj yazısı ve anlatılacak bir sürü anı var anlayacağınız. O yazılardan birinde yeniden görüşmek üzere.
Bir cevap yazın