Doktor Bun‘u kurduğumdan beridir 200 kadar yazı yazdım. Bu kadar yazım olmasına rağmen kadavralar ile ilgili bir tane bile yazı yazmadığımı farkettim. Akıllara gelecek sorulara yanıt olması için kapsamlı bir yazı hazırladım.
Tıp Fakültesine başladığım ilk birkaç yılda, sorulan başlıca birkaç soru vardı. Tıp kaç yıl, Tıp zor mu, şu hastalığım var ne yapmalıyım vs. Bu konuşma en son kadavra gördünüz mü sorusuna ulaşır. Bu yazıda kadavra ile ilk karşılaşma anından başlamak üzere diğer birçok soruya da yanıt vermeye çalışacağım.
Kadavra ilk ilk karşılaşma büyük çoğunlukla Tıp Fakültesi birinci sınıfında olmaktadır. Anatomi dersinde konuların ilerlemesiyle beraber ilk karşılaşma yaşanır.
Anatomi dersinde temel terminolojiden sonra anlatılan ilk konu kemikler ve eklemlerdir. Bu dönemde maket ve insan kemikleri görürsünüz ama kadavra ile tam bir karşılaşma olmaz.
Bu konulardan sonraki konular kaslar ve sinirlerdir. Kadavra ile ilk karşılaşma bu döneme tekabül eder. Tam bir kadavra ile ilk karşılaşma, Anatomi dersini almaya başladıktan aylar sonra gerçekleşir.
Kadavra İle İlk Defa Karşılaşınca Neler Oluyor?
Okuduğum Tıp Fakültesi ülkemizin en eski fakültelerinden biriydi. Bu nedenle eski ve yeni birçok kadavraya sahipti. Tam bir kadavrayla karşılaşmadan önce kadavraya ait parçalarla birçok kez ders yapmışlığımız vardı.
Mesela kasların anlatıldığı dönemde bir hafta üst ekstemite anlatıldı. Bu derslerde bize tüm kadavrayı göstermek yerine eski kadavraların o bölgeye ait parçaları gösterildi ve uzunca bir süre bu böyle devam etti.
| Bu yüzden hem kendim hem de sınıf arkadaşlarım tam bir kadavra ile ilk defa karşılaştığımızda pek fazla problem yaşamadık. Yine de daha birkaç yıl önce canlı olan bir varlığın önünüzde cansız bir şekilde duruyor olması etkiledi tabii ki bizi. |
Diğer birçok fakültedeki arkadaşlarımdan öğrendiğim üzere, onlarda tam bir kadavra direkt gösterilebiliyormuş. Bizim gibi bir alışma süreçleri olmadığı için bayılan, kusan, kokuya dayanamayan birçok öğrenci olmuş.
Kadavranın Kokusu Nasıldır?
Birçoğunuzun daha önce duyduğunu düşündüğüm bir madde var, formaldehit. Bu madde kadavraların uzun süre korunmasını ve sterilize olarak kalmasını sağlıyor. Renksiz bir sıvıdır ve büyük oranda uçucudur.
Kokusunu tarif etmek zor, karşılaşmanız gerekiyor. Keskin bir kokusu var, burnu ve genzi yakıyor. Hatta bazı öğrencilerde gözlerde yaşarmaya da sebep oluyor.
Benim gibi boya ve benzin kokusunu seven biriyseniz sıkıntı yaşamayabilirsiniz. Zaten kadavra ile birkaç karşılaşmadan sonra kokusuna ve kendisine alışıyorsunuz.
Kadavra Korkutucu Mudur?
Kadavra, yaşayan herhangi bir insanın vefat ettikten sonra organ ve dokularının korunmuş halidir. Cansızdır ve size asla zarar veremeyecektir. Hatta çok ulvi bir gaye için oradadır, sizleri eğitmek ve bilgilendirmek için.
Kadavradan hiçbir şekilde korkulmaması gerektiğini düşünüyorum. Kadavraya sadece saygı duyulur. Gelecekte kurtaracağınız yaşamları bu bedenler sayesinde öğreneceksiniz.
| Kadavra konusunda ortalıkta çok fazla şehir efsanesi dolanmaktadır. Çok kötü kokmuyor, kesinlikle korkutucu değil ve kadavra görünce düşüp bayılanların sayısı ancak birkaç kişidir. |
Anatomi laboratuvarı duvarlarında yazdığı üzere “Burada ölüler dirileri eğitir.”
Sağlıkla dolu günler dilerim.
Bir cevap yazın