Tıp Fakültesi deyince, insanların aklına tipik olarak 3-5 cümle geliyor. “Tıp okumak çok zor“, “6 yıl okuyorlar“, “okul bitince iş bulma derdi yok” benzeri cümleler bunlar. Tıp Fakültesi demek zorluk demek gibi algılanıyor.
Peki gerçekten öyle mi? Tıp Fakültesini kazanmak zorken, Tıp Fakültesinde okumak çok zor mu? Bu yazı içerisinde, Tıp eğitiminin zorluklarını ve bu zorlukların sebeplerini bulacaksınız.
Tıp Kazanma Zorluğu
Tıp Fakültesi okumanın en büyük zorluklarından ilki, Tıp Fakültesi kazanmanın zorluğudur. Türkiye’nin en yüksek puan ortalamalı bölümü Tıp Fakültesidir. Tıp Fakültesini kazanmak için sayısal sıralamasında ilk 19.000 öğrenci içine girmek gerekiyor.
Böyle yüksek bir sıralamayı elde edebilmek için iyi çalışmak ve pek çok zorluğun üstesinden gelmek gerekiyor. Bu konuda daha fazla bilgi alabilmek için Tıp Fakültesi kazanmak çok zor mu? adlı yazıma bakabilirsiniz.
Zor Dersler
Tıp Fakültesini kazanmak için, iyi miktarda matematik ve fen bilimleri derslerini yapmak gerekiyor. Bu dersleri, Tıp bölümünün temeli olarak düşünüyor haliyle öğrenciler. Ama hiç alakası yok.
Tıp Fakültesine giriş anınızdan itibaren her şeye sıfırdan başlıyorsunuz. Bu aslında hem iyi hem kötü. İyi tarafı, geçmişten gelen bir bilgi eksikliğinizin olamayacağıdır. Kötü tarafı ise, onca yıl verdiğiniz emekler ile elde ettiğiniz bilgilerin aslında bir hiç olmasıdır.
Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin gördüğü konular, genel hatları itibariyle mantık örgüsü ile öğrenilip cevaplanabilecek konular. Ama Tıp Fakültesinde, ilk yıllarda direk bir mantık örgüsü bulma imkanınız çok olmayacak.
Her ders kendi içinde bir şeyler ifade edecek. Diğer dersler veya konularla birleştirme imkanı pek olmayacağı için öğrenciyi bilgiyi direk öğrenmeye, bu da ezber yapmaya zorlayacak.
İyi bir ezber beceriniz yoksa okulun ilk yıllarında zorlanabilirsiniz. Zamanla çalışa çalışa kendi çalışma düzeninizi ve ezber-mantık örgünüzü kuracak ve bilgileri öğrenmeye başlayacaksınız. İlk yıllarda ezber becerisi gerekse de, bu ihtiyaç zamanla azalıyor. Çünkü öğrenilen bilgilerin üzerine hastalıkların oluşumu ve bunlara göre verilecek tedavileri yerleştiriyorsunuz.
Tıp Fakültesi dersleri hakkında daha fazla bilgi alabilmek için Tıp Fakültesinde görülen tüm dersler ve açıklamaları adlı yazıma bakabilirsiniz.
Devamlılık
Tıp bölümünün zor oluş sebeplerinden biri de, sürekli eğitim ve öğrenim faaliyeti içinde olmanızdır. Devamlılık esas bölümlerden biridir. Devamlılıktan kastım, ders çalışmak. Ne yazık ki bu bölümde, ders çalışmadan sınıf veya komite geçmek mümkün değildir.
Nedense okulun ilk yıllarında bazı öğrenciler, sınavları pek çalışmadan geçtiklerini söylerler. Açıkça söyleyeyim; yalan söylüyorlar. Yüzlerce Tıp Fakültesi öğrencisi tanıyorum, aralarında bir tane bile çalışmadan geçebilen öğrenci yok. Düzgün ve devamlı şekilde ders çalışmak zorundasınız.
Sürekli Tekrar Yapmak
Bu okula geldiğinizde zeka faktörü devre dışı kalıyor ya da etkisi çok büyük bir miktarda azalıyor. Sizi ileriye taşıyacak tek nokta ise, çalışmak ve öğrenmek. Bu iç karartıcı bir durum gibi dursa da aslında öyle değil. Peki çalışıldığı zaman karşılığı alınıyor mu?
İşte bunun tam bir yanıtı yok ne yazık ki. İyi çalışıp da okulu uzatan birçok kişi var. Ancak çalışmadan sınıf geçen de kimseyi tanımıyorum. İyi bir çalışma sistemi ve çalışma düzeni oluşturursanız bir problem yaşamıyorsunuz. Tıp bölümünde esas, çokça tekrar etmektir. Bu yüzden sisteminizi çokça tekrar edeceğiniz bir hale getirmeniz gerekecek.
Herkes Tıp Okuyor Burada
Diğer bir konu ise, bu bölümdeki tüm öğrencilerin de sizin gibi olması. Kendi okulunuzda, ilinizde en başarılı öğrencilerden biri olup, farklı olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak sizinle aynı sınıfta okuyan diğer kişilerin başarı yönüyle sizden hiçbir farkı yok.
Hem de 20-30 kişi değiller, fakülteden fakülteye değişmekle birlikte neredeyse 300-500 kişiden bahsediyorum. Siz de, kıyıdaki bir kum tanesisiniz bu durumda.
Sınıfta Kalmanın Kolay Olması
Tıp çok mu zor sorusunun içinde yer alan en önemli alt başlık sanırım bu. Fakülteyi zorlaştıran nedenlerden biri de, sınıfta kalmanın çok kolay olmasıdır. Hep belli bir ritimde devam etmek zorundasınız.
Kendinizi saldığınız küçücük bir dönemden sonra sınıfta kalmakla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ha bir de, Tıp Fakültesinde (birkaç fakülte hariç) alttan komite-staj almak gibi bir şey yok. Sadece kaldığınız sınavdan veya final sınavından bütünlemeye girebilirsiniz. Ondan da kalırsanız okulunuz uzar. Alttan alamazsınız.
Eğitimin Hiç Bitmemesi
Tıp çok uzun bir yol. Alacağınız 6 yıllık eğitim ile Pratisyen Hekim olabilirsiniz. Uzmanlık için oldukça zor bir sınav olan TUS‘u geçmelisiniz. Daha sonra ise en az 4 yıllık bir uzmanlık eğitimi almalısınız.
Yani hiçbir yerde takılmadan yol alsanız bile Uzman Doktor olmanız için 10 yıllık bir eğitim almanız gerekiyor. İleriye doğru ilerledikçe, okul daha çok zorlaşıyor. Daha kolay diye bir şey yok.
Bundan daha zor ne olabilir dedikçe, karşınıza daha büyük bir zorluk çıkacak. Ama buradaki belirleyici kişi sizsiniz, çünkü siz de hiç kolay bırakacak biri değilsiniz. Zorluklarla savaşma huyunuz gelişecek, yenilgiyi kabul etmeyeceksiniz.
Sosyal Aktiviteler
Sosyal aktiviteler konusuna gelelim. Tamamıyla size bağlı bir durum. Her şeyi seviyesinde yapmayı bilirseniz ya da öğrenirseniz, sosyal aktiviteler yönünden bir sıkıntınız olmayacaktır. Sınav döneminde pek aktivite yapamazsınız, onu söyleyelim şimdiden.
Masraflar
İşin bir de masraf boyutu bulunmaktadır. Tıp Fakültesi, masraflı olarak sayılacak fakültelerden biridir. Bu konuda yazdığım Tıp Fakültesi çok masraflı mıdır? yazısını okuyabilirsiniz.
İnsanlar
Belki de en büyük zorluk, insanlarla uğraşmak. Bu mesleğin yaptığı iş, insanlarla uğraşmak. Hem de sağlığı bozulmuş insanlarla. Normal halleri ile zor anlaşılabilen insanların, hasta halleriyle uğraşmak.
Son Sözler
Yukarıda ortalama olarak Tıp Fakültesinin zorluk sebeplerinden bazılarına değindim. Bunlar, sadece buz dağının etekleri. Daha buz dağının zirvesi ve dibi var.
Kısaca bütün yazıyı toparlayacak olursam; Tıp Fakültesini tercih ediyorsanız, karşısına koyup karşılaştıracağınız her hangi bir şeyden daha zordur. Hiç kolaylaşmaz, hep zorlaşır. Ama siz de gelişirsiniz ve mücadele edersiniz.
Mümkün olduğunca okulunuzu ve çevrenizi sevmeye çalışın. Bu sayede işiniz daha kolaylaşacaktır. Ama sevemiyorsanız da biraz profesyonel davranıp işinizi layıkıyla yapmaya çalışın, bu durumda da işiniz kolaylaşacaktır. Tıp zor olabilir, ama hayat da hiç kolay değil.
Sağlıkla dolu günler dilerim.
"Normal halleri ile zor anlaşılabilen insanların hasta halleriyle uğraşmak."
Doktorluğu ne güzel özetlemişsiniz. Hele ki son dönemlerde artan sağlıkta şiddeti göz önüne almadan kesinlikle tercih yapmamalı öğrenciler.
Bir doktor olarak blogunuzu keyifle takip ediyorum. Yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum 🙂
Önemli bir noktaya parmak basmışsınız. Yorumunuz için ise ayrıca teşekkür ederim.
Bir sorum olacak
Sorularınızı mail adresim olan "doktorbun@gmail.com" 'a gönderebilirsiniz.
Muhteşem ötesi bir anlatım. Tebrik ediyorum sizi. Allah razı olsun bu güzel bilgilendirmeler için. Yazılarınızı okudukça okuyasım geldi, kendimi durduramadım şunu da okuyum bunu da okuyum derken hepsini okudum. Rabbim emeğinizin karşılığını her daim versin. Tekrardan çok teşekkür ederim
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana.
Doktor bun siz tıp kazanmak için öğrencilik yillarinizda ortalama kac saat çalışıyor dunuz bana cvb yazarsanız sevinirim
Daha önce Tıp Fakültesi kazanmak zor mu? adında bir yazı yazmıştım. Bu yazıda Tıp kazanmayı 3 bölümde anlatmıştım. Tıp Kazanma sürecim, bahsettiğim yazıdaki “kolay” grubuna dahildir.
Eğitim hayatım boyunca düzenli bir çalışma disiplinim vardı. O yüzden 6-8 saat gibi ortalamalarla hiç ders çalışmadım. Genelde 3-4 saat ortalama ile düzenli çalışan bir öğrenciydim. İleri dönemlerde sizler için, blogumda Tıp Kazanmak için tavsiye niteliğinde yazılar yazacağım.